Bu yazıda, Hannah Arendt'in siyasette yalan söylemekle ilgili olarak sıklıkla “hakikat-sonrası” siyasetle bağlantılı olarak gündeme gelen argümanları ele alınacaktır. Öncelikle Arendt’in totaliter rejimlerde yalan söyleme konusundaki tartışmasına değinilecektir. Daha sonra, Hakikat ve Siyaset (ilk olarak 1967'de kaleme alınan) ve Siyasette Yalan (ilk olarak 1971’de kaleme alınan) adlı iki makalesiyle, özellikle demokraside yalan ve siyaset arasındaki ilişkiye dair açıklamasına işaret edilmeye çalışılacaktır. Bunu yaparken de yalan söyleme sorunuyla bağlantılı olarak Arendt’in eylem, yargı ve tanıklık hakkındaki fikirlerine kısaca değinilecektir. Son olarak, Arendt’in anlatısında bugünün hakikat-sonrası siyaset tartışmasına musallat olan açmazlar genel olarak ele alınacaktır.
H. Arendt, Yalan, Siyaset, Hakikat-sonrası, Tanık, Yargı yetisi