Bu çalışmanın amacı Walzer’ın adalet alanları teorisi çerçevesinde ortaya koyduğu eşitlik kavrayışını analiz etmektir. Çalışmada öne sürülen düşüncelerin geri planında onun basit ve karmaşık eşitlik ayrımından hareketle ortaya koyduğu adalet anlayışı ön plana çıkarılmıştır. Walzer hem klasik faydacılığı hem de Rawls’un adalet teorisini basit eşitliğin örnekleri olarak görür. Ona göre basit eşitlik temelinde ortaya konan adalet anlayışları tikelliği ve adalet alanlarının otonom olması gerektiği düşüncelerini göz ardı eder. Walzer bu doğrultuda tikelliği ve adalet alanlarının otonom olması gerektiğini savunan adalet alanları teorisini öne sürmüştür. Çalışmada Walzer’ın Rawls eleştirisinin belirli bir açıdan yanlış olduğu gösterilmiştir. Ralws’un ilk adalet ilkesini ikincisine öncelemesi ve özgürlüklerin çiğnenemez olduğu fikri Walzer’ın karmaşık eşitlik düşüncesine uymaktadır. Ancak Walzer sadece Ralws’un ikinci adalet ilkesine odaklandığından (devletin dağıtıcı adalette en az avantajlının yararına düzenleme yapması) onun düşüncelerini basit eşitliğe karşılık geldiği gerekçesiyle eleştirmiştir. Çalışmada ayrıca Walzer’ın öne sürdüğü eşitlik kavrayışının daha çok sosyal iyilere anlamlar yükleyen kültürleri ve tarihsel bağlamı gözeten bir felsefe olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Walzer’a göre adaletin alanlarının her birinde otonomi olmalıdır. Bu da o alandaki geçerli sosyal iyinin doğru biçimde değerlendirilmesini gerektirir. Yani her sosyal iyi ya da iyiler dizisi belirli alan için geçerli olacak şekilde dağıtılmalıdır. O yüzden Walzer adaletin alanları için göreli otonomi ister. Karmaşık eşitlik kavrayışı adalet alanları arasında bu türden otonomiyi savunan bir düşüncedir. Çalışmada Walzer’ın eşitlik kavrayışı kültürel rölativizm tehlikesini içerdiği ve küresel adalet alanında sorunların çözümünde yetersiz kaldığı gerekçesiyle eleştirilmiştir.
Adalet, Basit Eşitlik, Özgürlük, Çoğulculuk, Karmaşık Eşitlik.